Tiroid bezi hastalıklarında göz şekil bozuklukları ve tedavisi

17 Kasım 2021 Çarşamba

1. Tiroid hastalıkları göze ne biçimde tesir ederek hal bozukluklara sebep olur?
Tiroid bezi hastalıklarının beğenilen yapmış olduğu hal bozukluklarının sebebi şimdi tam olarak ispatlanmamış olmakla birlikte bir ekip teoriler mevcuttur. Tiroid bezi hastalığı sırasında kan sirkülasyonuna katılan kimi antikorlar gözün gerisinde bulunan ve göz küresinin içinde bulunduğu yağ ve bağ dokusu ile gözümüzü hareket ettiren kaslar içerisinde tepkilere neden olurlar. Bunun sonucunda kaslarda şişme, yağ ve bağ dokusunda büyüme ve ödem olur.
2. Tiroid bezinin az mı yoksa çok çalışması mı beğenilen form bozukluğuna yol açar?
Bu hastaların büyük bir kısmında tiroid bezi fazla çalışmaktadır. Fakat çok az oranda hastalarda tiroid bezi olağan ve hatta az çalıştığında da beğenilen biçim bozukluğu oluşturabilmektedir.
3. Ne üzere rahatsızlıklara yol açar?
Kapaklar tam olarak kapanmadığı için gözler kırmızı ve büyükmüş üzere görünebilir. Yanma, batma ve sulanma olabilir. Şaşılık oluşturabilir. Şaşılığın neden olduğu çift görmeyi düzeltmek için hastalar farklı baş konumu geliştirirler. Göz kayması olan şahısların başları çoklukla üst ve yana gerçek bakar. Göz ardındaki dokuların yapmış olduğu basınç ağrıya neden olur.
4.Hastada ne üzere belirtiler görülür?
Göz gerisindeki dokuların tepkiler sonucunda büyümesi gözün öne hakikat itilmesine neden olur. Göz kapakları ortasındaki ara açılır. Gözler büyümüş üzere görünür. Hastalar güya birşeyden korkmuş etkilenmiş üzere bakarlar. Bu manzara farklılığı esasen tiroid hormonundaki dengesizliğin vermiş olduğu hassasiyet ile birleşince hastaları çok mutsuz etmektedir. Gözlerde sulanma, ışığa bakamama, göz kapaklarında şişlik, vakit zaman bilhassa sabahları yahut daima çift görme, göz hareketleri sırasında ağrı yahut beğenilen baskı yahut öne itilme hissi olabilir. Nadiren de görme bozukluğu olabilir.
5. Teşhis nasıl konur? Ne üzere tetkikler yapılır?
Bahsettiğimiz belirtiler hastalığın teşhisinin konulması için kafidir. Hastalar bazen tiroid hastalıklarını bilmeden yalnızca gözlerinde kızarıklık, sulanma yahut büyüme şikayetleri ile göz hekimine gelebileceği üzere zati guatr hastalığı nedeni ile endokrinolog tarafından takip edilen hastada bu belirtiler varsa bize gönderilmektedirler. Tiroid hastalığı ve göz belirtileri çoklukla eş vakitli başlamakla birlikte bazen biri başkasından evvel belirti verebilir. Bazen de tiroid hastalığının tedavisi hafif olan göz bulgularının ağırlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle hastaların hem endokrinolog hem göz tabibi ve hatta tiroid cerrahisi gereken hastaların bu ameliyatı yapacak tabip ile birlikte değerlendirmeleri gerekebilir. Tetkikler ise hastalığın hangi kademede olduğunu pahalandırmak için yapılmaktadır. Hastalık etkin yahut inaktif olabilir. Faal olan olgularda hastalığın şiddetine nazaran öncelikle medikal tedavi uygulanırken, inaktif olanlarda ise hal bozukluğu varsa bunlar cerrahi olarak düzeltilmektedir. Tetkikler en önemli orbita MR'ı, kanda tiroid bezi hastalığı ile ilgili antikorlar ve görme işlevlerinin etkilenip etkilenmediğini gösteren özel testlerden ibarettir.
6. Nasıl bir medikal tedavi yapılır?
Evvel muayene bulguları ve test sonuçlarına nazaran hastalığın aktivite ve şiddeti belirlenir. Yalnızca faal olanlara medikal tedavi uygulanır. Öncelikle hastanın hormon seviyelerinin olağan hale getirilmesi koşuldur. Fakat göz hastalığı başladıktan sonra hormon düzeyinin olağanlaşması tek başına kâfi olmamaktadır. Her hasta kesinlikle bir endokrinolog ile birlikte takip edilmelidir. Hastalığı şimdi yeni başlamış ve hafif olan olgularda yapay gözyaşı ve güneş gözlüğü kullanımı, yüksek yastıkta yatma şikayetleri azaltacaktır. Fakat en değerlisi hastanın şayet sigara içiyorsa bunu bırakması ve hatta pasif içici bile olmamasıdır. Ne yazık ki hastalarımızın büyük bir kısmı sigara içmektedir. Sigara bu hastalarda hem belirtilerin ortaya çıkmasında, hem şiddetlenmesinde ve hatta tedavinin muvaffakiyetinde olumsuz tesiri vardır. Faal lakin şiddetli belirtilerin olduğu hastalarda en önemli tedavi biçimi kortizon, radyoterapi ve cerrahidir. Kortizon tedavisi daha çok hastahanede ve yatarak verilmektedir. Radyoterapi ile birlikte uygulandığında sonuç daha başarılı olabilir. Fakat bu hastaların birlikte başta diyabet olmak üzere diğer hastalıkları da olabilir. Dolayısı ile her hastanın durumuna nazaran tedavi protokolu değişiklik gösterebilir.
7. Hangi durumlarda cerrahi tedavi yapılır?
Ağır göz bulguları olan ve ilaç ve radyoterapi ile hastalığı denetim altına alınamayan hastalar ile hastalığı inaktif olup form bozukluğu olanlara cerrahi tedavi uygulanmaktadır.
8. Cerrahi operasyon hakkında bilgi verir misiniz?
Hastalığı etkin olup medikal tedaviye karşın ilerleyen ve görmesi bozulan yahut tehdit altında olan hastalarda gözü çevreleyen kemik duvarlardan pencereler açarak gözün gerisindeki basınç azaltılmaya çalışılır. Tıpkı operasyon hastalığın inaktif olduğu devirde göz ileri derecede öne yanlışsız itilmiş ve bariz form bozukluğu oluşturmuş ise bu durumu düzeltmek için kozmetik maksat ile de yapılabilir. Lakin cerrahi tedavi yalnızca bunlarla hudutlu değildir. Hastalığın faal devri geçtikten sonra göz kayması yahut çift görme varsa şaşılık cerrahisi yapılır. Son olarak kapaktaki hal bozuklukları düzeltilmektedir.
9. Operasyon sonrası dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
Göz gerisindeki basıncı azaltan ve gözün öne itilmesini düzelten ameliyattan sonra ender de olsa çift görme yahut varsa bunda artma olabilir. Dolayısı ile bu ameliyattan evvel kayma ameliyatı yapılmamalıdır. Kapak ameliyatı da kayma ameliyatından sonra yapılır. Hastalar hal bozukluklarının çabucak düzeltilmesini isterler fakat hastalık etkin iken kozmetik emelli operasyonlar yapılmamalıdır. Zati birçok bulgu tiroid hastalığının denetim altına alınması ve medikal tedavi ile düzelmektedir. Fakat %5-6 hastada kortizon, radyoterapi yahut cerrahi tedaviye gerek olmaktadır.
10. Tedavi sonrası tiroid hastalığına bağlı olarak göz bozukluğu nükseder mi?
Tiroid hastalığına bağlı göz bozukluklarının tedavi edilmesi tiroid hastalığının nüksetmesine mani değildir. Bunu evvelce bilmek mümkün değildir. Hastaların periodik takipleri beklenen bir nüksün erken tanınarak tedavisinin daha kolay olmasını sağlayacaktır.