Tarihsel süreç içerisinde gözlüğün gelişimi
11 Kasım 2020 Çarşamba
Batı’da bundan 300 yıl kadar önce iksircilik ve gözlükçülük en yaygın meslekler arasındaydı.
İksirciler köy köy dolaşıp en ünlü doktorların her derde deva ilaçlarını satar, gerçekte hiçbir işe yaramayan şurupları o kadar inandırıcı bir şekilde överlerdi ki ürünü satın alan müşteriler kendilerini gerçekten iyi hissederlerdi.
Gözlükçülerde küçük tablalara sıraladıkları gözlük camlarını pazarlayarak insanlara dünyayı başka şekilde gösterirlerdi.
Kullanma oranının yüksekliği, o toplumun gelişmişlik düzeyinin de bir göstergesi kabul edilen ve son asırların en büyük keşfi sayılan gözlük, gözleri dış etkilere karşı koruyan ve insanların net görememe sorununu çözen bir tedavi aracıdır.
Eskiden ihtiyaç olarak görülen gözlük günümüzde estetik kaygılarla da tercih edildiği görülmektedir.
Gözlüğün tarihine bakıldığında ilk geliştirildiği yer kesin olmamakla birlikte çok eskiden beri Çin’de ve Avrupa’da görülmektedir. Türk tarihine bakıldığına Cumhuriyet öncesi bu mesleği yapanların gayrimüslimler olduğu görülmektedir. Cumhuriyet tarihinde özellikle 1980’lerin sonlarına doğru gelişmiştir.
Gözlerimiz varlıkları görüp tanımamızda, bilgi edinmemizde bize yardımcı olan en önemli organımızdır. Bu nedenle, vücudumuzun diğer organları gibi, gözlerimizin sağlığına da dikkat etmeliyiz.
Gözlüğün ilk olarak nerede geliştirildiği kesin olarak bilinmemekle beraber, çok eskilerden beri Çin’de ve Avrupa’da, okumak için çerçeveye tutturulmuş büyütücü mercekler yaygın olarak kullanılmıştır. Türkiye’de gözlükçülük, 1940 tarihli, 3958 Sayılı Kanun ile yasal bir meslek kimliğini kazanmıştır. Osmanlı’nın değişik kültür ortamından gelen meslek ustalarının, Cumhuriyet Döneminde de gözlükçülük dalında devam ettiğini görmekteyiz.
Gözlükçülük, Cumhuriyet öncesi Osmanlı İmparatorluğunda genellikle Rum, Ermeni ve Yahudi tebaa tarafından icra edildiği görülmektedir. Osmanlı döneminde, münferit gözlükçü müessesesine rastlanmamaktadır. Meslek, saatçilik, eczacılık, aktarlık, kuyumculuk gibi meslekler ile birlikte icra edilen bir yan uğraş durumundadır.
Türklerin gözlükçülük mesleğinin içine girmesi gayrimüslim ustaların yanında yetişmeleri sayesinde olduğu görülmektedir. O yıllarda meslek Avrupa ile yakın ilişkisi olan gayrimüslimlerin elindedir.
Cumhuriyet sonrası Türkiye’de gözlük sektörü 80 öncesi ve sonrası olarak 2 döneme ayrılıyor. 80 öncesi ithalatın kısıtlı olması ve ülkenin dış dünyaya kapalı olmasından dolayı, gerek materyal, gerek aksesuar ve en önemlisi model ve çeşitlilik bazında son derece geri kalmış ve tüketici beğenisinden uzak ürünler yer alırken; sektör 80 sonrasında değişim ve gelişim sürecine ulaştığı görülmektedir. Ancak bununla birlikte taklit, standart dışı ürünlerin ithalatında da hızlanma olduğu belirtilmektedir.
7000 gözlükçü/optisyen ve 40.000 çalışanı ile 200.000 kişiye varan aileleri bu sektörden geçimini sağlamaktadır. 7000 gözlükçünün tamamına yakını SGK ile sözleşmeli gözlükçü dür. Sektörün, yıllardan beri sosyal güvenlik kurumları hak sahiplerine ve devlet memurlarına hizmet verdiği belirtilmektedir. Aylarca parasını tahsil edemediği dönemlerde dahi hizmetini aksatmadığı, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirdiği belirtilmektedir. Toplam sağlık giderlerinin içinde, yüzde birden daha az bir pay almakta olduğu ve sektörde, bir optisyenlik müessesesi günde ortalama 5-7 adet reçete yapabildiği vurgulanmaktadır.
Teknoloji daha da gelişecek ve buna paralel olarak gözlüklerin fonksiyonları da çeşitlenecektir. Çok yakın bir gelecekte gece görüşlü gözlükler, üç boyutlu görüntü veren sanal gözlükler, navigasyonlu gözlükler, siste görmeyi sağlayan gözlükler, makro büyütmeli mikroskop özellikli gözlükler, uzak görüşü dürbün gibi artıran gözlükler, gözlerimizin görüş kalitesini hayal edilemez boyutlara taşıyacaklardır.
Kaynak: SDU Vizyoner Dergisi- Kader TÜRKOĞLU/ M. Erhan TÜRKOĞLU/ Emin KAYA
kaynak: https://optisyeninsesi.com/tarihsel-surec-icerisinde-gozlugun-gelisimi/
Son Görüntülenen Ürünler
BASKILI SILME BEZI
MIN SIPARIS 1000 ADETTIR BASKI DETAYLARI ICIN SIPARIS GERCEKLESTIGINDE İLETİŞİME GEÇİLECEKTİR