Optisyenlik Bölümleri İşsizlik Üretiyor.
26 Temmuz 2021 Pazartesi
Optisyenlik Nedir ?
Optisyen, göz doktoru tarafından refraksiyon kusuru tespit edilen hastaların reçetelerini inceleyen, hastanın yüz hatlarına uygun çerçeve modelini seçmesine yardımcı olan, kullanılması gerekli olan optik camların seçilen çerçeveye montajını sağlayan ve satışını gerçekleştiren sağlık personelidir.
Yukarıda okuduğunuz gibi net bir şekilde açıklanmış optisyenlerin tek bir iş tanımı vardır o da optisyenlik müesseselerinde (Optik Mağazalar) Mesul Müdür veya Optisyen olarak görev yapmak.
Optisyenlik Bölümü İçin İş Alanları, Kamuda İstihdam .
Vakıf Üniversiteleri bölümlerine öğrenci çekmek için sanki göz doktorlarının yanında yardımcı tekniker gibi bir alanın hayali varlığından bahsediliyor. Böyle bir durum olmadı ve olması çok zor. Çünkü meslek kanununda optisyenlerin, doktorların kullandığı cihazları kullanması kanunen yasaklanmıştır. 5193 sayılı Optisyenlik Kanunun 6.Maddesinin 2. fıkrasında “otorefroktometre ve keratometre gibi bilgisayarlı aletler ile olanlar da dahil olmak üzere her nevi göz ve görme muayene ve testleri yapmaları veya müesseselerinde bu işlere yarayan her türlü aletleri ve cihazları bulundurmaları yasaktır.” Yani şu demek oluyor; hastanede göz polikliniğinde sıradan bir vatandaş bu makinaları kullanabilir, siz optisyenler refraksiyon dersleri almanıza rağmen kanunen kullanamazsınız. (Sıradan bir vatandaş olsanız bir engeli yok kullanabilirsiniz.)
Optisyen adaylarına hastanelerde kadro açılacak söylentilerinin hiçbir gerçeklik payı yoktur. Son zamanlarda yapılan atamalar Optisyen olarak değil sağlık teknikleri olarak yapılmıştır. Bir-iki tane üniversite hastanesinde açılan kadrolar, optisyenlerin sosyal medyada örgütlenerek açtıkları #hangtag ve yetkili kurumlara ulaşmak için bireysel yaptıkları başvurular sonucu açılmıştır. Yani kurumların bu durum karşısında kayıtsız kalmamak için yapmış oldukları hamleler olarak değerlendirilebilir.Mesleki kanuna göre iş tanımına uygun olmayan bir atama yapılmasının dayanağını anlamak mümkün değildir
Ülkemizde 7500 optisyenlik müesseseleri optisyenlerin mesul müdürlüğü ile ruhsatlandırılıyor. Bunun dışında optisyenlik müesseselerinde optisyen istihdam etme zorunluluğu yoktur. Sektör için toplamda istihdam edilecek alan dolmuş ve taşmış durumda.
2021 Optisyenlik (2 Yıllık) taban puanları ile başarı sıralamaları
Optisyenlik Bölümünün Popülerliği
Özellikle 2004-2012 arası optisyenlik ve gözlükçülük tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. 2012 yılına kadar 5 adet optisyenlik bölümü devlet üniversitelerinden eğitim veriyor, sağlık meslek liselerinden mezun olanlar optisyenlik bölümüne direk geçiş yapabiliyordu. Bu durumda piyasadaki optisyen talebini karşılayamıyordu. Sağlık meslek liselerinin Anadolu’da olması optisyenlerin metropollere çekilmesi ekstra maliyetli oluyor ve optisyenler maaş ve çalışma koşulları konusunda cok fazla imtiyaza sahip oluyorlardı. Sonuç olarak mesleğin popülerliği artarak dilden dile dolandı.
Vakıf Üniversitelerinde Optisyenlik Bölümü İçin Uygun Zemin Oluştu.
Optisyenlerin ve gözlükçü belgesi sahip insanların saadetleri çok uzun sürmedi tabi. İhtiyaç, talep ile birleşince ve uygun zeminde bulununca optisyenlik bölümleri özel üniversitelerde hızla açılmaya başladı. Ülkemizde vakıf üniversitelerinin hükümet politikaları ile doğru orantılı hareket edince üniversiteli öğrenci sayısını arttırmaya yönelik çalışmalar, ülkemizde vakıf üniversitelerindeki müthiş bir atışa neden oldu.
Özel üniversitelerin akademik kadro yetersizliklerine de YÖK ile çare bulundu. Yüksek lisans ve ALES gibi akademik eğitmen geçiş güzergahı sınavları basitleştirildi. Akademik kadro açıkları da kapatıldı.
Sıra öğrenci ve onların aldığı puanlara geldi. Sınav puanları düşürüldü. Öğrenciler en alt puandan nitelik ve yüksek disiplin gerektiren bir sağlık mesleğine akın etmeye başladılar.
Devletin kurumları böyle bir çıkmazın sonuçlarını bile bile hükümetlerin popülist politikalarına maalesef boyun eğmek zorunda kalıyor.
Böyle bir durumun ne halk sağlığına, ne devlete, ne de optisyene faydasının olmadığı biliniyor.
Ülkemizde Optisyenlik Bölümü Mezun Sayısı
Ülkemizde gözlük kullanım oranı ve bulunan optisyenlik müesseseleri sayısına bakınca korkunç bir orantısızlık ortaya çıkımaya başladı.
79 üniversitede 79 Birinci Öğretim 48 İkinci Öğretim olmak üzere ortalama 79+48=127×35 öğrenci sayısı ile 4445 öğrenci iki senede bir mezun verecek anlamına gelir. Bu oranlara yakın bir şekilde dört senedir optisyenlik bölümleri mezun veriyor. Kontrolsüz açılan bu programlar gençlerimizin işsizler ordusuna katılmasına neden oluyor. Bu işsiz optisyenler iş gücü piyasasını da tam anlamı ile baskılamış durumdalar.
Çağatay Gülümser Optisyenlik Bölümü Hakkında Merak Edilenleri Cevaplıyor.
Optisyenlik Maaşları ve Tecrübe Edinilmesi.
Şimdi o popüler meslekte artık maaşlar asgarî ücretin altında. AGİ (Asgarî Geçim İndirimi) dahi alamaz hale geldi. Optisyenler işi öğrenmek için yok paraya çalışmak zorunda kalıyor. Optisyenlerin teoride öğrendiklerini pratiğe dökmesi uzun bir tecrübe dönemine yayılıyor. Bunun için sabırla çalışarak, becerilerinizi ortaya koymanız gerekiyor.
Mağaza Açmak, Piyasa ve Rekabet
Mağaza açmak göründüğü gibi kolay değil. Rakipleriniz çok güçlü global alanda dünyada inanılmaz satış ve servis tecrübesine sahip köklü uluslararası firmalar pastanın önemli bir bölümüne sahipler. Yerelde butik gözlükçüler çok iyi optisyenlere sahip, kendi semtlerinde en iyisi olma yolunda çaba sarf ediyorlar ve geçmişten gelen müşteri portföyünü koruyorlar.
Optisyenlik mesleğiyle ilgili toplum nezdinde büyük bir güven problemi oluştuğunu görüyoruz ki bedavaya yakın ürün satışı yapsanız bile yine müşterinin aklına takılan bir çok soru işaretleri ile karşılaşırsınız.
Mağazacılıkta en önemli faktör lokasyon. Doğru yerde olmak, bulunduğunuz yerin nüfusu, yaş aralığı ve reçete çıkışı çok önemli. Ürün çeşidi, doğru stok yönetimi, mesleki bilgi, tecrübe, yeteneğiniz ve kişisel becerinize güvenmiyorsanız böyle bir girişimde bulunabilirsiniz.
Başkasının ipi ile kuyuya inmeyin! “Çok iyi bir usta buldum şuraya mağaza açacağım.” diyenler güvendikleri, işi bilen kişi tarafından yollarını ayrıldıklarında hem kendine hem çevresindeki meslektaşlarına zarar veriyor. Bu tür yaklaşımlardan kaçının ve mesleğinizle ilgili tüm yeterliliklere sahip olmadan mağaza açmayın.
Optik Mağaza Açma Maliyeti
Fark yaratacak mağaza açmanın maliyeti aşağı yukarı; makina parkuru, merkezleme cihazı, stok cam, gözlük çerçevesi ve dekorla birlikte ortalama 450.000 TL civarına denk gelmektedir.
İşletmeye maliyeti ise kira, personel, vergiler, stopajlar ve her dönem bitmek bilmeyen stoğunuzun yanına eklediğiniz gözlük çerçevesi taksitleri, RX cam ödemeleri vs vs. sayılabilir.
Yaptığınız yatırımı geri dönüşü ile birlikte hesaplarsanız; aylık minimum kira ve personel gideri dahil 60 ay x 55000 TL ciroya tekabül edebilir.
Optisyeni Bekleyen Riskler Nelerdir ?
Mağazanız için istediğiniz müşteri sirkülasyonunun istenilen seviyeye ulaşmaması bütün yatırımlarınızın uçup gitmesine neden olabilir.
Ürünlerin maliyetleriyle ilgili şuna emin olabilirsiniz ki eski kazançların 5/1’ ine ulaşmak nerdeyse imkansız. Çünkü yurtdışından gelen ürünlere devletimiz astronomik bir şekilde vergi ve fon koymuş durumda. Bunun nedeni içerdeki yerli üreticileri desteklemek.
Marka ürünler için patent ve lisans savaşları veriliyor. Global üreticilerin elindeki markalar dün 30 dolarken bugün piyasaya 80 dolardan satılıyor. Dünya genelinde tekelleşme adımlarını duyuyoru. Üretenin, dağıtanın, satanın da kendisi olan bir ticari sistemin içine doğru itiliyoruz. Bu firmalar inanılmaz zorlayıcı ödeme seçenekleri ile bireysel mağazalara ürün satıyorlar ve doğal olarak sektörün en büyük kaygısı da ileride marka ürünleri mağazalarına alamamak.
Optisyeni Bekleyen Avantajlar
Ülkemizde görme ve görüş sağlığına yeteri kadar önem verilmemesi ve göz sağlığı ve bakımı konusunda hassas davranılmaması göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz ciddi yatırım ve gelişime ihtiyaç duyuyor. Ülkemizin hızlı artan nüfusuna bağlı olarak çocukların yakın alanda fazla zaman geçirdikleri için refraksiyon kusurları ortaya çıkmaya başladı. Araştırmalar 2050 yılında dünyada her iki kişiden birinin miyop olacağını öngörülüyor . Türkiye nüfusu hızla yaşlanma döngüsüne girdiği için başta prespiyopi kırılma kusuru olmak üzere gözlük kullanım ihtiyacı da artacaktır. Buna cevap verebilecek bir göz sağlığı sistemi olması gerekiyor. Yeterli göz hekimi ve refraksiyon testine kolay ulaşılabilir yapının oluşması da gözlük kullanım oranını da artıracaktır.
Sonuç
Yukarıda belirttiğimiz gibi eskiden olduğu gibi optisyenlik bölümünün cazibesi kalmadı. Optik sektörünün üstünü kaplamış bir ölü toprağı var ve sektörün %70’i işleri konusunda keyifsiz, kimse yaptığı işten memnun değil. İnsanların kafasında sürekli bir B planı var, mesleği bırakmak ya da başka bir iş yapmak gibi. Kendine güvenen meslek sahipleri elbette başarılı olacaktır. İstisnalar kaideyi bozmaz.
kaynak: https://www.optisyen.tv/optisyenlik-bolumleri-issizlik-uretiyor/
Son Görüntülenen Ürünler
BASKILI SILME BEZI
MIN SIPARIS 1000 ADETTIR BASKI DETAYLARI ICIN SIPARIS GERCEKLESTIGINDE İLETİŞİME GEÇİLECEKTİR