« Haberler «

Keratokonüs tedavisi

31 Ekim 2021 Pazar

Keratokonüste Halka (Ring, INTACS, Keraring) Tedavisinin Gelişimi

Gözün kırma gücü en yüksek olan katmanı gözün ön yüzeyindeki şeffaf katman olan kornea katmanıdır. Kornea’nın kırma gücü 45 diyoptridir ki bu da göz merceğinden 3 misli daha fazla kırma gücü demektir. Kornea bu yüksek kırma gücüne, yapısındaki nizamlı bir bombelik sayesinde ulaşmaktadır.
Korneada kırılan ışık huzmeleri daha sonra mercek tarafından da tekrar kırılarak ışık huzmelerinin retina katmanına odaklanması sağlanır. Şayet odaklanma retinanın biraz önünde gerçekleşirse kırılmayı azaltan gözlükler miyoplarda kullanılır; şayet odaklanma retinanın gerisinde gerçekleşirse kırmayı artıracak gözlükler hipermetroplarda kullanılır; şayet gözün düşey ve yatay eksenleri ortasında kırma gücü eşit değil ise buna da astigmatizma denir.

Bu kısa kırma kusuru özetinden sonra astigmat ve keratokonüsü daha rahat anlatabileceğim. Keratokonüs hastalığı gözün kornea katmanını tutan dejeneratif ve ilerleyici bir hastalıktır. Kornea katmanında korneanın tertipli bombeliğini oluşturan keratosit hücreleri ortasındaki bağ zayıflamakta ve kornea katmanında incelmeye ve sistemsiz bombeleşmeye neden olmaktadır. Korneanın bombeliği korneanın kırma gücünü belirlediğine nazaran sistemsiz oluşan bombelik, kırma gücünde anormalliğe neden olmakta ve evvel astigmat oluşmakta daha sonra bu bombelik asimetrik yapıya dönüştüğünde
sistemsiz astigmat meydana gelmektedir. Sistemsiz astigmat bir kez oluştumu sorunlar ağırlaşmaktadır, yani hasta artık gözlük takmasına karşın güzel görememektedir, hatta kontakt lensi de artık takamaz olur ve lens gözden devamlı kayar ve hasta düzgün göremez.

Korneadaki çok astigmatızma kırmızı alanlar olarak görülüyor

Keratokonüs çok sık görülmemekle birlikte 100.000 bireyde 100 ile 250 şahısta rastlanmaktadır. Keratokonüsün nedenlerine gelince hastalığın % 10 kadarı genetik olarak geçiş gösterir öteki % 90’ının nedeni tam olarak bilinememektedir ama allerjik bünyeli bireylerde ve bilhassa gözlerini sık ovalayanlarda daha fazla rastlanmaktadır. Gözleri ovalama esnasında kornea çatısında hasarlar oluşur, mikrotravmalarla korneada çatlaklar meydana gelebilir ve dokuda gevşeme olacağından korneada bombeleşme artabilmektedir. Hastada birinci başlangıçta gözlük numaralarında daha sık değişiklikler meydana gelmeye başlar ve astigmatında artma meydana gelir ve birinci vakitlerde hastalık birçok hekim tarafından da fark edilemeyebilir. Bu türlü durumlarda Topografi ve Orbscan üzere aygıtlarla yapılacak kornea tahlilleri sayesinde objektif olarak hastalığın tanısı konulabilir. Bazen bu ileri seviyedeki tahlillere karşın hastalık tanısı kuşkulu olabilir bu türlü bilinmeyen keratokonüs olgularında fakat bahsin uzmanı son kelamı söyleyebilir. Bu hangi açıdan değerlidir onu açıklayalım; şayet hastada keratokonüs varsa ve bu fark edilmediyse önemli sorunlara neden olabilir yani Keratokonüslü hastalara görmesini artırmak için Laser Eximer, LASIK, PRK, Epilasik, Lasek, İntralase uygulanamaz ve uygulanırsa hastalığın ağırlaşmasına ve görmenin çok azalmasına neden olmaktadır.

Keratokonüs hastalığının tedavisi maalesef yoktu ya da başka bir deyişle kornea çok kötüleşince meyyit gözünden alınan kornea ile kornea naklini gerçekleştiriyorduk. Kornea nakli operasyonu kendine nazaran birtakım meseleler içermektedir, bunlar ortasında meyyit korneanın bulunması, doku uyuşmazlıkları, çok astigmat oluşması üzere nedenlerle kornea naklini mümkün olduğunca geciktirmekte yarar vardır.

Tedavi nasıl tesirli olmaktadır? Keratokonüs korneanın incelmesine bağlı olarak korneanın göz içi basıncının tesiriyle çok bombeleşmesi ileri derecede astigmat oluşturması ve zayıflamasıdır. Bu durumda biz korneayı hem kuvvetlendirmeliyiz hem de astigmatını azaltmalıyız. Daha evvelki yıllarda kornea halkalarını miyopi tedavisinde kullandığımdan oluşan tecrübem sayesinde, hem korneayı güçlendirmek hem astigmatı azaltma gayesiyle halkaların keratokonüste de kullanılabileceğini öngördüm. Olağan kornea 550 mikron kalınlığında iken keratokonüste kornea kalınlığı 400 mikrona ve daha aşağılara inmektedir. Kornea içersine 0.8 milimetrelik bir küçük delikten korneada 360° tünel korneanın % 70 derinliğinde
açılmakta ve bu tünelin içersine iki adet yarım halka sokulmaktadır. Halkalar PMMA yapısında “ INTACS hexagonal, Keraring ise prizmatik üçgen yapıdadır “ ve serttirler hasebiyle korneanın içinde hem korneayı sağlamlaştırmış oluyor hem de bombeliği düzelterek astigmatı azaltıyor. Bilhassa astigmatın ve beraberinde miyopinin azalması sayesinde hastanın görme sertliğinde önemli bir artış meydana gelmektedir.

Ringin kornea içine takılması

Halkalar sayesinde hastanın kendi korneası korunmuş oluyor yani biz var olan dokuya ek katkıda bulunup onu güçlendirmiş oluyoruz.
Bu tekniği geliştirirken ve birinci hastalarıma uygulamadan evvel, hastaya ne üzere ziyan verebilirim diye düşünmüştüm. Evvel ziyan vermeyeceğimden kesin emin olmam gerekiyordu ve vicdanımda hasta ziyanı olmayacağı mutlaklaşması üzerine de bilinmeyen bu yolda birinci hastalarımı ameliyat ettim. Başlangıçtaki hastalarımın hepsi bu ameliyatın birinci sefer yapıldığını biliyorlardı ben onları kandırmadım yalnızca ikna ettim ve operasyon sonuçlarından birlikte keyifli olduk.

Üstte söylediğim üzere keratokonüs tıpkı vakitte ilerleyici bir hastalık yani şu an için astigmat sorunu çözümlense de ileriki yıllarda ne olacak sorusu muallaktı! Bu hususta benim şöyle bir görüşüm vardı; kornea içine takılan halkalar sayesinde korneadaki gevşemiş olan keratosit hücrelerinin uyarılmasını sağlayacağım ve böylelikle hastalığının ilerlemesini yavaşlatılacağını ya da durduracağını söylüyordum ve bu görüşümü yurt dışında ve yurt içinde yayınladım. Sonuçlara baktığımızda 7-8 sene evvel ameliyat etmiş olduğum hastalarda sahiden de hastalığın neredeyse sabitlendiğini ya da ilerlemenin çok azaldığını tespit ettim.

Keratokonüslü gözler her hadisede farklı özellik gösterir yani keratokonüs hastası olan bireylerin korneaları hiçbir vakit birbirine benzemez adeta parmak izi üzere herkeste farklıdır. Her hadisede korneayı çok düzgün tahlil edip farklı kalınlıktaki, farklı biçimlerdeki ve farklı büyüklüklerdeki ringleri uygun kombinasyonlarla ve korneanın uygun yerlerine farklı açılarda takmamız gerekir, kâfi bilgiye sahip olmadan ve açılar hesaplanmadan takılan halkalardan beklentilerimize uygun sonuçlar elde edemeyiz. Keratokonüste halka tedavisi Avrupa’da CE onayını aldı ve 2006 baharında Amerika’da da FDA onayını alarak başarılı bir tedavi olarak bütün dünya kabul etmiş oldu.

Günümüzde halka (INTACS, Keraring) tekniği o kadar inançlı bulundu ki artık keratokonüs hastalığı dışındaki birtakım olağan astigmat olaylarında da uygulanmaya başlanmıştır ve sonuçları memnuniyet vericidir. Laser yapılamıyacak boyuttaki astigmatlarda ve ince kornealı astigmatlarda hayli başarılı bir tekniktir.

Keratokonüs görme sertliğini ileri derecede bozarak hastalarda endişe ve ümitsizliğe neden oluyordu, halbuki ümitsizlik;
insanlığı ve tanrıyı inkar etmekle özdeştir. Hakikaten araştırmalar sayesinde keratokonüse deva bulunmuştur.