« Haberler «

Katarakt cerrahisi- laserle katarakt mümkün mü ?

29 Kasım 2021 Pazartesi

Katarakt Cerrahisi Nasıldır?

Katarakt cerrahisi, en inançlı ve en tesirli ameliyatlardan bir adedidir ve tüm dünyada sıkça uygulanmaktadır. Katarakt ameliyatı olan 100 şahıstan 90’ı ameliyat sonrasında ameliyat öncesine nazaran bariz oranda daha uygun bir görmeye kavuşur.

Günümüzde katarakt cerrahisi fakoemülsifikasyon usulü ile uygulanmaktadır. Bu metotta, gözün önünü saat camı üzere kaplayan saydam korneadan 2-3 mm lik küçük bir kesi yapılır ve buradan gözün içerisine sokulan bir kalem ucuna misal aygıt (fako probu) yardımı ile hastanın göz merceği yani lensi ultrasonik olarak parçalanır ve sıvı yardımı ile yumuşatılarak aygıtın içinden emilir (aspire edilir). Doğal lensin çekirdek ve korteks denilen dış kabuk bölgesinin alınmasından sonra kapsül ismi verilen çok ince şeffaf bir zar doku kalır. Bu zar içine çoğunlukla akrilik, nadiren silikon unsurundan yapılmış olan bir yapay mercek konulmaktadır. Bu mercek sayesinde dış dünyadan gelen ışınlar net bir halde retinaya düşmekte ve görme sorunu ortadan kalkmaktadır. Gözün içerisine konulan bu mercek, kalıcıdır ve daha sonra rastgele bir bakım gerektirmez bu merceğin varlığı kişi tarafından hissedilmez. Bu cerrahi sonrasında yapılan kesiye ekseriyetle dikiş konulmaz. Bu sistem yanlış bir formda lazerle yapılan katarakt cerrahisi olarak da isimlendirilmektedir.

Cerrahi esnasında karşılaşılacak bir sorun ya da eşlik eden birtakım göz rahatsızlıkları üzere durumlarda çok nadiren ameliyat sırasında göz içerisine mercek konulmayabilir. Bu üzere durumlarda, gözlük, kornea üzerine konulan kontakt lens ya da ikinci bir cerrahi teşebbüs üzere seçenekler kelam konusu olabilir.

Laserle katarakt ameliyatı mümkün mü?

Günümüzde yapılan katarakt ameliyatlarında göz merceği(lens) göz içine kornea kesisinden sokulan ultrason probunda yer alan çok yüksek surattaki titreşen bir titanyum ucun çıkardığı ultrasonik güç ile parçalanmaktadır. Lakin günümüzde laser formülü katarakt cerrahisinde uygulanmaya başlamıştır. Burada femtosaniye excimer laser olarak bilinen ve göz numaralarının düzeltilmesinde daha evvel kullanılan laser aygıtları modifiye edilerek katarakt cerrahisinin kimi evrelerinde yardımcı olmaya başlamışlardır. Bu basamaklar cerrahinin kornea dokusuna daha evvel bıçak ile yapılan kesiler, lensin ön kapsülünün açılması (kapsüloreksis) ve lensin merceğinin modüllere ayrılması (nükleofragmantasyon) safhalarıdır. Bu süreçler yaklaşık 1-2 dakikalık bir mühlet almakta daha sonra fakoemülsifikasyon prosedürü ile göz içinde kesimlere ayrılmış olan lens malzemesi temizlenmekte ve yapay mercek konulmaktadır. Bu nedenle bu metot laser-fako olarak değil “Laser dayanaklı fakoemülsifikasyon” yolu olarak isimlendirilmelidir. Bu formülün avantajları; kesilerin daha düzgün ve sıvı sızdırmaz olarak yapılabilmesi; kapsüloreksisin pek yuvarlak düzgün ve istenilen çapta açılabilmesidir. Lakin, çocuklarda, gözbebeği büyümeyen hastalarda, çok sert kataraktlarda uygulanamamaktadır.