Gözde uçuşan cisimleri görmek can sıkıcı olabiliyor. Baktığın her yerde sürüklenen küçük noktalar ve örümcek ağları… Bu yazıda göz önünde uçuşan cisimlerle alakalı yeni bir araştırmayı gözden geçireceğiz.
Bu yazıyı okuyorsanız göz önünde uçuşan sinekler canınıza tak etmiş olmalı. Bazı insanlar için gerçekten sinir bozucu olabiliyor. Kimisi de bunları siyah veya beyaz leke olarak adlandırıyor. İnsanlar genellikle bu uçuşan cisimlere alışırlar, takip ederler ve uyum sağlarlar.
Bilgisayar ekranına bakarken veya dışarı çıktığında mavi gökyüzüne baktığında bunları daha fazla görürsün. Bu uçuşan cisimler bazı kişilerde çok büyük ve rahatsız edici olabilir ve hatta görüşü bile engelleyebilir.
Daha önce de “Göz önünde uçuşan cisimlerle alakalı bilmen gereken 3 şey” isimli videoma yapılan yorumlardan sonra böyle bir araştırma içerisine girdim.
Bir göz hekiminin belki de her gün duyduğu bir şikayet. Tarih boyunca bunlardan kurtulmak istedik. Şu an en bilindik yöntem “vitreolizis” denilen bir yöntem. İnternette bu konuda arama yapan kişi sayısı oldukça fazla. Özellikle kişiler, uçuşan cisimlerle alakalı doğal bir tedavi veya beslenme rutinine ekleyebileceği bir besin arayışı içerisinde.
Bugün sizinle 2019’da yayımlanan harika bir pilot çalışmayı paylaşmak istiyorum. Amerikan Bilim Dergisi’nde yayımlanan makalenin orijinaline göz atmak isterseniz sizin bir bağlantı koyuyorum.
Üç aylık bir takviye ile yüzen cisimlerin sonu: Ananas! Evet doğru duydunuz. Aslında ananastan ziyade ananasın içerisinde bulunan bir enzim demek daha doğru olur sanırım: Bromelain enzimi.
Gözlerimiz yaşlandıkça, gözümüzün içinde bulunan vitreus sıvısı bozularak şeklini kaybetmeye başlar ve sıvılaşır. Dengeli bir vitreusun olmadığı bu durumda kolejen lifleri çökerek kümeler oluşturacak şekilde birbirine yapışır. Bunlarda retina üzerinde gölge yapıp noktalar, iplikçikler veya örümcek ağı şeklinde yani bizim bildiğimiz şekliyle gözde uçuşma olarak tanımlanır. Vitröz jelin içinde toplanan kollajeni ayrıştırdığı iddia edilen bir enzim olduğu düşünülüyor bu bromelain enzimi.
Araştırmaya gelecek olursak, çalışmaya 388 kişi katıldı. Ve bu kişiler 190 ve 198 olarak iki gruba ayrıldı. 388 kişi küçük bir örneklem boyutu. O yüzden dediğim gibi bu bir pilot çalışma ve kusurları var. Bu tarz bilimsel makalelerin çoğalması, daha fazla değerlendirip test yapılması çok daha sağlıklı olacaktır. O yüzden bu makaleye şüpheci bir bakış açısıyla okuyup değerlendirmek gerek. Ancak öncül olması adına sevindirici bir haber.
Peki bu çalışmada ne buldular? Çalışmaya katılanlara detaylı bir göz muayenesi yapıp gruplara ayırdılar. Çünkü her kişi farklı seviyede bu dertten muzdarip. 190 kişilik grupta kendi içinde 120 ve 70 kişilik bir gruba ayrılıyor. 120 kişide bir, 70 kişide birden fazla yüzer isimlerin olduğu görülmüş. Ve grubu her gün yaklaşık 120 gr ananasla beslemeye başlıyorlar. 90 gün boyunca her öğle yemeğinden sonra ananas dilimi verilen iki grupta da önemli bir gelişme olmuş. 3 ayın sonunda bu dertten muzdarip 120 kişiden 35 kişi, 70 kişilik gruptan ise 19 kişi kalıyor. Ve bence bu oldukça inanılmaz.
İkinci grup da çok ilginç. 198 kişiyi 66’şar kişilik 3 gruba ayırmışlar. Birinci gruba günde bir ananas dilimi, ikinci gruba iki, üçüncü gruba üç dilim ananas servis edilmiş. Ve yeni bunlar yaklaşık 120 gram olarak servis ediliyor. Ve üç aylık sürenin sonunda günde bir dilim tüketen kişilerin %55’i iyileşme göstermiş, günde iki dilim ananas tüketen insanların ise 3’te 2’si, üç dilim ananas alan kişilerin ise yaklaşık %75’i iyileşme göstermiş.
Bu sonuçlar gerçekten inanılmaz sayılabilir. Tabii bu çalışmanın tekrardan yetersiz olduğunu da belirtmek gerekiyor. Marketlere akın etmeden önce bir durun ve yazıyı bitirin. Bromelain enziminin hiçbir hastalığın tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmamıştır. Herhangi bir hastalığın tedavisi için FDA tarafından da onaylanmamıştır. Ananasın fazlasıyla asidik olduğunu da söylemek lazım. Ve bu sizi etkileyebilir. Hatta alerjisi olanlar olabilir. Diyabetik olanlar da yüksek şekerli yiyeceklere karşı duyarlı olup olmadığına dikkat etmeli. Araştırmada da içerisinde çok fazla şeker olduğundan yenilebilecek dilimleri en fazla 3 ile sınırlamışlar. Bu çalışma dediğim gibi yeterli değil, ancak umarım daha fazla katılımcıyla araştırma yapmak için yeni çalışmaların önünü açar. Bunların dışında ananas için en azından bir çeşit tabiat ananın doğal bir tedavisi diyebiliriz.
Ben doğal ananas haricinde FreshBak markasının dondurularak kurutulmuş, glutensiz ve şeker ilavesiz ananas atıştırmalıklarını tüketiyorum. Kahvaltılık mısır gevreğine, tatlılara, yoğurda ekleyip de kullanabilirsiniz. Veya benim gibi sadece atıştırmalık olarak tüketebilirsiniz. Göz atmanızı tavsiye ederim.
Bir de takviye edici gıda olarak bilinen supplementler var. Yurtdışında bu supplementleri kullanıp güncellemeleri takipçileriyle paylaşan youtuberlar var. Ancak bu tarz takviye edici gıdaları doktor kontrolünde kullanmanızı öneririm.
Yazıyı okuduğun için teşekkür ederim. Bu konuda benimle paylaşmak istediğin bir şey olursa yorum kısmında seni bekliyor olacağım. Beni diğer sosyal medya kanallarından takip edip kanalıma abone olmayı unutma!
Not: Bu yüzen cisimler rahatsız edebilir ancak genellikle tehlikeli değildir. Ancak her zamankinden daha fazla sayıda ise, aniden ortaya çıkıyor, ışık parıltısı görüyor veya çevresel görme kaybı yaşıyorsanız acilen bir göz hekimine başvurmalısınız.