Göz kapağı hastalıkları ve tedavisi

17 Kasım 2021 Çarşamba

Göz kapağının en sık görülen hastalıkları ve bunun göz sıhhati üzerine olan tesirleri nedir?
Birçok hastalık yahut durum göz kapağı sorunlarına neden olabilir. Göz kapakları gözü dış ortamdan korur, gözyaşının göz yüzeyi üzerinde dağıtır ve göze gelen ışık ölçüsünü ayarlar. Göz kapağında en sık görülen hastalık allerjik durumlardır. Göz kapağı içerisinde olan yağ bezlerinin iltihaplanması sonucunda arpacık, tıkanması sonrasında da şalazyon ve kapak kenarında kirpik tabanlarında oluşan blefarit diye isimlendirdiğimiz durum sık görülen öbür göz kapağı hastalıklarıdır. Göz kapaklarında bir de hal bozukluğu oluşturan hastalıklar vardır. Bunlardan en sık görüleni ptozis ismini verdiğimiz kapağın düşüklüğüdür. Tekrar çeşitli nedenlerle göz kapağının içe yahut dışa yanlışsız dönmesi, yüz felcine bağlı göz kapağının kapanamaması, tirod bezi hastalıklarına ve yaşlanmaya bağlı biçim bozuklukları, yaralanmalar ve tümörleri esas öteki kıymetli hastalıklarıdır. Belirtiler hastalığa nazaran değişir. Göz kapağı hastalıklarını oluşturan sebebe nazaran hastalıkları ilaç yahut ameliyatla tedavi etmek mümkündür.
Göz kapağı hastalıklarında görülen belirtiler nelerdir?
Göz kapağı hastalıklarında görülen belirtiler hastalığı oluşturan sebebe nazaran değişmektedir.
Örneğin allerjik durumlarda kaşıntı en sık görülen belirtidir. Ayrıyeten göz kapağında şişlik, beğenilen yaşarma, ışıktan rahatsız olma, kızarıklık ve ağrı olabilir. Göz kapağında arpacık ve şalazyon üzere iltihabi durum varsa bu durumda göz kapağında şişlik ve kızarıklık daha besbellidir. Birinci günlerde ağrı da olabilir. Blefaritte kapak kenarında kızarıklık ve kaşıntı barizdir. Uzun mühlet devam eden blefarit sonucunda göz kuruluğu belirtileri de görülür. Kapakta biçim bozukluğu oluşturan sebepler kişinin yalnızca imajını etkilemez. Örneğin yüz felcine bağlı göz kapağının kapanamaması göz kapağının gözü müdafaa misyonunu yerine getirememesine neden olur. Bu da beğenilen ağrı, kızarıklık, görme bozukluğu ve hatta göz kaybına kadar gidebilir. Göz kapağı düşüklüğü de yalnızca estetik kusur oluşturmayıp görmeyi de etkileyebilir, göz kapağının içe yahut dışa yanlışsız dönmesi tekrar göz kapağının gözü muhafaza vazifesini yerine getirememesine neden olarak beğenilen ağrı, kızarıklık ve görme bozukluğu oluşturur. Tiroid bezi hastalığına bağlı olarak göz kapaklarında oluşan hal bozukluğu hastaları yalnızca olumsuz olarak etkilemez göz kapaklarında şişlik, beğenilen ağrı, bası hissi, kızarıklık oluşturur. Yaralanmalar düzgün bir formda tamir edilmediklerinde de hal ve işlev bozukluğu oluşur. Tümörler kendilerini güzelleşmeyen ağrısız yaralar formunda gösterir. Erken periyotta tedavi edildiklerinde rastgele bir biçim bozukluğu ve organ kaybına neden olmazlar.
Allerjik göz hastalıkları ne halde tedavi edilmektedir?
Allerjik hastalıkların tedavisinde gaye allerjik tepkilere neden olan etkenin ortadan kaldırılmasına yönelik olmalıdır. Lakin bu birçok vakit mümkün değildir. En sık allerjiye neden olan konut tozu, akar, polen, kedi, köpek tüyü ve küftür. Hasta bu etkenlerle karşılaşmadığında hastalık belirtileri de ortadan kalkar, Aksi takdirde temas anında beğenilen kaşıntı, sulanma, ışığa bakamama, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik oluşur. Tedavide verdiğimiz ilaçlar hastalık belirtilerini düzeltmeye yöneliktir.
Göz kapağında oluşan iltihabi hastalıkların tedavisi nasıl yapılmaktadır?
Göz kapağında bulunan yağ bezlerinin iltihabına arpacık ve yağ bezlerinin uçlarının tıkanması sonucunda oluşan şalazyonun tedavisi birebirdir. Her ikisinde de antibiyotikli ve kortizonlu damla yahut pomad kullanılması önerilir. Ayrıyeten sıcak kompres yapmak faydalıdır. Arpacıkta apseleşme, şalazyonda da medikal tedaviye karşılık alınmadığında cerrahi tedavi uygulanır. Göz kapağına oluşan ve blefarit ismini verdiğimiz durumda ise kapak kenarında kaşınma, kızarıklık, kirpik tabanlarında kepeklenme görülebilir. Uzun sürdüğünde göz kuruluğu belirtileri de oluşturur. Tedavisi medikal olup,süreklilik gösterir. Şalazyon, arpacık ve blefarit bulaşıcı değildir.
Göz kapağı düşüklüğü kimlerde görülür ve tedavisi var mıdır?
Göz kapağı düşüklüğü doğuştan olabildiği üzere, yaşlanma, yaralanma ve kimi kas hastalıkları, tümör üzere birçok sebeplerle oluşabilir. Tedavisi mümkündür. Göz kapağı düşüklüğü pupilla ismini verdiğimiz gözümüzün ortasında bulanan ve görmemizi sağlayan kısmı kapatmadıkça görme etkilenmez lakin estetik bir kusur oluşturur. Bireylere uykulu bir görünüm verir. Tek yahut iki taraflı olabilir. İki taraflı olduğunda görmenin etkilendiği durumlarda hastalar görebilmek için kaşlarını kaldırarak, çenelerini üst başlarını geriye yanlışsız tutarak yahut daha ağır durumlarda elleri ile kapaklarını kaldırarak görmeye çalışırlar. Myasteni olarak isimlendirdiğimiz kas hastalığı dışındaki öteki sebeplerin tedavisi cerrahidir. Tedavisi başarılı bir biçimde yapılmaktadır.
Yüz felci sonrası beğenilen ne üzere değişiklikler olmaktadır ve tedavi ile düzelme sağlanabilir mi?
Yüz felci sonrasında göz kapağını kapatan adelenin de çalışmaması nedeni ile beğenilen kırpma ve kapama hareketi olmaz. Bu her iki durumda gözü koruyan en kıymetli faktörlerdir. Tedavi yüz felcinini süreksiz mi yoksa kalıcı mı olduğuna, felcin şiddetine, birlikte olan öteki göz sorunlarına ve gözyaşı sinrinin etkilenip etkilenmemesine nazaran değişmektedir. Süreksiz ve ağır olmayan durumlarda yapay gözyaşı damlaları, kapama ve sık denetimlerle tedavi edebiliriz. Lakin kalıcı olan felçte hastanın gözünü daima kapalı tutamayız. Üst göz kapağına altın yük koyarak gözünü istemli olarak kapatmasını sağlayabiliriz. Alt göz kapağını da yükseltici cerrahi müdahalelerle hastanın gözünü kapatmadan hem gözünü korur hem de daha düzgün bir estetik görünüm sağlayabiliriz.
Tiroid hastalığına bağlı göz kapağında ne üzere biçim bozukluğu olur ve tedavisi nasıl yapılmaktadır.
Tiroid hastalığına bağlı olarak göz ardındaki dokularda artış olur. Gözü öne yanlışsız iter ve kapak aralığı açılır. Ayrıyeten bu hastalık sırasında artan sempatik aktivite bilhassa üst göz kapaklarının geriye hakikat çekilmesine neden olur. Tıpta dehşetli bakış diye isimlendirilen bu imaj estetik olarak hastaları rahatsız eder. Kapak aralığının fazla açılması ve gözün tam olarak kapanamaması yanma, kızarıklık ve ışıktan rahatsız olmaya neden olur. Hastalığın etkin olduğu devirde yapay gözyaşı, güneş gözlüğü, yüksek yastık, gece kapama üzere tedaviler önerilir. Etkin devir geçtikten sonra kapaklara cerrahi müdahale yapılarak göz eski haline kavuşturulur.
Yaşlanma ile beğenilen oluşan kapak değişiklikleri nelerdir?
Yaşlanma sonucunda kaşta ve üst göz kapağında düşme, ciltte bollaşma ve sarkma, alt kapak kenarında içe yahut dışa dönme, göz etrafına yağ torbalanmalarının yahut çöküklüklerinin oluşmasıdır. Bu değişikliklerinin bir kısmı yalnızca yaşlılarda değil bazen kalıtsal olarak gençlerde de görülebilir. Tüm bu değişiklikleri cerrahi olarak düzeltmek mümkündür.
Göz kapağı yaralanmalarında sonra hal bozukluğu oluşmaması için nelere dikkat etmek gerekir?
Göz kapağı bedenimizin en ince ve hassas cildine sahiptir. Kanlanması çok âlâ olduğu için yaralanmalardan sonra çok çabuk güzelleşmektedir. Bilhassa kesilerde düzgün güzelleşmesi ve az iz bırakması için kesinlikle bu hususta tecrübeli doktorlar tarafından uygun formda dikilmesi gerekir. Kapağın iç kısımda olan yaralanmalarında da dikmeden evvel gözyaşı yollarının kesilip kesilmediğinin denetim edilmesi kesilmişse de evvel bunun onarılması gerekir.
Göz kapağı tümörlerini tanımak mümkün müdür ve ameliyattan sonra tekrarlar mı?
Göz kapağında ileri yaşta güzelleşmeyen ağrısız bir yara varsa kesinlikle tümörden şüphelenmek gerekir ve kesinlikle bir göz tabibine başvurulmalıdır. Teşhisi kolaydır. Halk ortasındaki inanışın bilakis tümör tam olarak çıkarıldığında tekrarlamaz. Lakin çıkarılan dokunun kesinlikle patalojik incelenmesinin yapılaması gereklidir.